Yazısız kitaplar


Bu kitaplarda yazı değil, resim oluyor. Okumayı bilen çocuklar da bu kitapları çok seviyorlar.
Hikayeyi birlikte uyduruyorsunuz. Kelimeleri siz seçiyorsunuz.

Ev dışında Tϋrkçe konuşmayan  çocukların ortak sorunu var, Tϋrkçeyi çok iyi anlıyorlar ama konuşamıyorlar.

Dilimiz sondan eklemeli, kelimeler uzun. En başta konuşturmaya başlamayınca fonetik oturmuyor.
Belli bir yaştan sonra kelimelere dili döndϋrmek zorlaşıyor.

O yϋzden okumayı öğrenmeye başlamadan en azından gϋnde birkaç kelime bile konuşturabilmek bile önemli.

Mesela, ‘Burada ne görϋyorsun?’diye sorup bekleyerek yanıtın gelmesi için sϋre tanıyın. Yanıt gelmese bile sevecen bir sesle

‘Evet burada bir sincar var.  Sincap. Tekrar eder misin?’Diyerekten en azından Sincap’ı o bal yiyesi ağızdan çıkarmak önemli. Bir hafta sonra aynı kitabı elimize alınca, aynı soruyu sorunca  yanıtın gelmesi bϋyϋk olasılıkla mϋmkϋndϋr.   Gelmezse de aynen  devam.

Sincabı bildiyse bu sefer cϋmleyi söyletmeye başlıyoruz.

Okul öncesinde tϋm kitaplar yazısız kitap şekilde okunabilir. Mesela bir yere yeni taşındınız, elinizde kitap yok ama bir çocuk kϋtϋphanesi var. O zaman oradaki bϋtϋn kitaplar –siz dili bilmeseniz dahi- aslında yazısız kitap olarak kullanılabilir.

Bir de aramalı kitaplar var. Wallie kitapları bunlara bir örnek. Bunları okumak çok zevklidir ve dikkati geliştirir.

Altında, ϋstϋnde, yanında, yakınında derken yönergeleri öğretir.




Comments

Popular posts from this blog